14 Mayıs seçimleri çok değerli bir rekabete sahne oluyor. Son yıllarda bozulan ekonomi muhtemelen seçim sonuçlarını en çok etkileyecek durum olarak görülüyor. 2000-2001 krizlerinin ardından yapılan 2002 seçimlerinde o dönemde iktidarda olan üç partili koalisyon partilerinden hiçbiri Meclis’e giremezken, yeni kurulan AK Parti uzun yıllar TBMM’de kaldıktan sonra tek başına iktidara geldi. Bu seçimlerde Türkiye’nin 20 yıldır ülkeyi yöneten Erdoğan liderliğindeki AK Parti, iktidarının en çetin sınavına hazırlanıyor. Peki, ekonominin seçmenlerin oy tercihlerine etkisi göründüğü kadar fazla mı?
Doç. Dr. Orhan Karaca, İktisat Notları adlı blogunda “Ekonomik oylama teorisi: Ekonomik durumun seçim sonuçlarına etkisi” konusunu ele alıyor.
Türkiye’de “seçim ekonomisi” olarak adlandırılan durum, her ülkede spordan farkı olmayan taraftar bazında oy kullananların yanı sıra satın alma gücü ve geçim kaynaklarına göre oy kullanan daha geniş bir kitleyi hedefliyor.
Seçim ve seçim dönemlerinde enflasyon ilişkisi Doç. Dr. Dr. Türkiye’de seçmenin ekonomik büyümeye değer verdiği ve enflasyonu dikkate almadığı yönündeki genel kanı Karaca’yı bile şaşırtırken, Akarca’nın verileriyle tam tersi bir tablo çiziyor.
Bu grafikte seçimden önceki 1 yıllık dönemde iktidardaki ana partinin (koalisyon dönemlerinin en büyük partisi) oyları ile enflasyon arasındaki ilişki görülmektedir.
Bu grafikte seçimden önceki 1 yıllık dönemde kişi başına düşen reel gelirdeki değişim ve iktidar partisinin ana partisinin oylarının ortadaki ilgisine bakılıyor.
Sadece ekonomik boyutlar dikkate alındığında oy oranlarındaki düşüşün daha yüksek olacağını belirten Karaca, seçime yüzde 1 büyüme ve yüzde 50 enflasyonla girilirse hükümetin oy oranını yüzde 27 olarak öngörüyor. grafiklerdeki bilgiler.
Sizce ekonomideki durum oyları nasıl etkiler? Yorumlarda buluşalım.